Bodrum'da Scooter Kullanımı :
"Bu kadar yazı bana detaylı. Siz benim kullanım amacımı dinleyin beraber karar verelim." derseniz lütfen bizimle iletişime geçin.
Türkiye’de yaşamak zor. Gerek dünyanın en pahalı benzini, gerekse dünyanın en sıkışık trafiği zamanınızdan, paranızdan ve hatta psikolojinizden çok şey alıyor. Bu doğrultu da 2 teker öyküsünün başlangıcı olan Scooter’lara bir sempatiniz oluştu. Fakat hangi model, hangi özellikler, hangi tarz size uygun bunu bilmiyorsunuz. İşin kötüsü sadece scooter değil motosiklet adına hiçbir şey bilmiyorsunuz. O halde bu yazı dizimiz size doğru kararı vermenizde bir hayli yardımcı olacak. En başdan yani scooterların sınıflarından başlayalım. Bir çok kişi bilmese de scooterlar sınıflarına göre ayrılırlar. İlk olarak bu sınıfları inceleyelim…

-125 (B) : 125 cc motor hacminin altındaki scooter modellerinin bulunduğu grup.
+125 (A) : 125 cc motor hacminin üstündeki scooter modellerinin bulunduğu grup.
Scooter Urbain : Tip itibariyle şehir içi kullanıma uygun scooter modellerinin bulunduğu grup.
Scooter GT(Maxi) : GT yani (Ground Tourism – Büyük gezi) gezi motorları olarak adlandırılan scooter modellerinin bulunduğu grup.
Scooter Sport : Adından da anlaşılabileceği gibi performanslı scooter modellerinin bulunduğu grup.
Öncelikle şunu idrak etmeniz gerekli. 50 cc’de 1300 cc’de olsa altınızdaki araç yine motosiklet, yine motosiklet. Dolayısıyla bu konuda kendinizi riske etmeden önce defalarca düşünmeniz gerekli. Satın alacağınız aracı, “Kullanamazsam bırakırım ne olacak” diyerek almayın. Çünkü ona bir bedel ödüyorsunuz ve o sizin bir nevi yükünüzü çeken bir araç oluveriyor. Diş fırçanız, içtiğiniz nargile, yemek yediğiniz tabak, saç düzleştiriciniz, giydiğiniz ayakkabı, epilasyon aletiniz, hatta korunmanıza yardımcı olan prezervatif kadar gerekli bir şey. Tamam bu örneklerden bir kısmı tek kullanımlık ama Scooter’a bu gözle bakmayın Her ne olursa olsun onu diğer eşyalarınızdan ayırın. Çünkü o, tüm çevrenizde sizi etkileyebilecek bir konuyu ilgilendiriyor. Yani sizi… Size bir şey olmaması için ona iyi bakmalısınız, ve en kolay kullanabileceğiniz tarzdaki modeli seçmeniz gerekli. Kimilerine göre A noktasından B noktasına ulaşımınızı sağlayacak, kimilerine göre de doğa içendeki gezilerinizde eşlik edecek olan bu araç nihayetinde canınızı taşıyor. Bir kere eğer kendinize değer veriyorsanız, en açık şekilde Çin malı scooterlardan uzak durunuz. Çinliler kötü mal üretmiyor ama maalesef bizim distribütörlerimiz seçtiği markalarda kullanılan ekipmanların ucuz olmasını istiyorlar. Yani Çinli soruyor: Kayış bu iyi marka mı olsun yoksa diğer kötü modellerden mi tercih edersiniz. Peki ya tekerler? Peki ya lastikler? Peki ya varyatör?..... Hepsi kötü, hepsi en ucuz. Neden? Çünkü kolay yoldan para kazanmak bu insanların en iyi bildiği iş. “Ama maddi durumum buna yetiyor.” da diyebilirsiniz. Bir zamanlar benim de durumum buna yetiyordu ve gidip Çinli bir scooter almıştım. Şimdi ne akla hizmet gidip de kredi kartının vermiş olduğu nimeti bu yönde kullandım defalarca soruyorum kendime… Sanırım artık ucuz mallara yönelmemeniz gerektiği konusunda hemfikirizdir. Bir markaya yönelirken firmanın prestijini de göz önünde bulundurun. Bir Honda firmasını, bir Suzuki firmasını, bir Vespa bir Kymco firmasını ucuz scooterlarla bir tutmayın. Aynı yere sizi aynı sürede götürse bile bir tutmayın. Çinli bir scooterı 30.000 km kullanabilirsiniz ama Kymco’yu 100.000 km garanti kullanırsınız. Çünkü bu markanın 100.000 km garantisi bulunur. Bu ön bilginin ardından gelelim doğru tercihi yapmaya…
“Bu scooter süper gözüküyor.” “Çok sportif.” “Bunu alırsam kızlar bana hasta olur.” Bir çok scooter almak isteyen kişi ilk olarak bu sözleri söylüyor nedense. Belki de daha çok öğrencilerin rağbet gösterdiği scooter dünyasında ilk amaç, dikkat çeken, hava atılabilecek bir araç sahibi olmak. Bu fevri davranışlar yerini 3-4 ay sonra yanlış motor tercihinden dolayı yaşanılan bel ağrılarıyla hastanelik duruma kadar ilerleyebiliyor. Alacağınız scooter’ın tasarımının iyi olmasına dikkat edin. Kaliteli görünüş kötü değildir. Benim buna sözüm yok fakat sırf görünüşü güzel diye de bir scooterı satın almayın. Bir çok scooter tutkununun hayali maxi scooter yani Scooter GT sahibi olmaktır. Bu motorlar şekil itibariyle diğer scooterlardan daha büyük kasaya ve heybetli görünümlere sahiptir. Bir nevi scooter da işin son basamağıdır. Türkiye piyasasındaki en ünlü maxi scooterlar Suzuki Burgman, Honda Silver Wing, Piaggio X10, Piaggio Beverly, Piaggio Xevo , Daelim s3,Yamaha X-max,Yamaha T-max, Kymco Xciting, ve Aprilia SR Max 300’dür. Bu modellerin haricindeki scooterlar ise ya piyasaya yeni girmişlerdir yada tutunamamışlardır. Fakat en tercih edilen, ikinci eli en yaygın olan araçlar bunlardır. (Lütfen diğer maxi sahipleri alınmasınlar)
Aşağıda vereceğimiz listede belirli motorlar 2 hatta 3 listeye bile girebilir. Ancak onları karakteristik yapılarına göre değerlendirip grupları oluşturduk. Örneğin Yamaha T-max bir maxi scooter. Ancak onu diğer maxilerden ayıran özellik performanslı oluşudur. DolayısıylaT-max’ı Scooter Sport grubuna dahil ettik. Scooterlara genel anlamda bakıldığında tasarımları ilk ilgimizi çeken özelliktir. Tasarım konusunda kötü olan bir scooter, özellikleri itibariyle daha iyi olabilir. Dolayısıyla bir scooterı alırken hangi yönüne dikkat ettiğinizi iyi düşünün. Verdiğimiz bilgiler sonucunda size önereceğimiz birkaç scooter modeli olacak. Bu listede yer alan scooterlar elbette fikirlerinizin biraz daha şekillenmesini sağlayacak. Ve bu sayede çizginizi belirleyeceksiniz. Hazır çizgi demişken… Siz çizginizi belirlediniz mi? Almayı düşündüğünüz scooterı ne için kullanacaksınız? Artık kebapçı ve sucu mantalitesinden uzak, scooterı bir gezi, hobi aracı olarak düşünüyorsanız ne mutlu bize. Ev-İş, İş-Ev arasında trafikten kurtulmayı planlıyorsanız da ne mutlu bize. Çünkü bir çoğumuz işimize scooterlarımızla gidiyoruz. Şahsen günde 30 TL yakıt tüketen bir otomobil yerine haftada 30 TL tüketen bir scooter almanın daha akıl karı bir iş olduğuna inanıyoruz.
İlk olarak ihtiyaçlarınızı belirleyin. Bu scooterı siz ne için kullanacaksınız? Küçük mesafelerde seyir edecekseniz, işe giderken, trafikten yakınmamak için ve 15 km’den az mesafeye gidecekseniz B segmenti yani -125cc sınıfı size uygun olan sınıftır. Bir çok tercihiniz var. Suzuki AN 125cc, Honda Spacy 100cc, Yamaha Cygnus L 100cc, Vespa LXV 125cc, Kymco Agility 50cc, Kymco Agility 125cc. Vb. Daha uzun mesafe gidecekseniz veya çevreyolu gibi yollarda seyir ediyorsanız 125 cc ve 200cc motor hacmine sahip scooterlara yönelmenizde fayda var. Eğer amaç şehirler arası yolculuk yapmaksa veya uzun geziler düzenlemekse, konforu da göz önünde bulunduruyorsanız yapmanız gereken Scooter GT grubuna yönelmek. Bu sınıf aynı zamanda Maxi yani en büyük scooter sınıfı olarak da bilinir. En ideal modeller Suzuki Burgman 400cc , Honda Swt Silver wing 600cc, Piaggio X10 350 , Kymco Xciting 250cc, Sym GTS 250cc, Yamaha X-max (250-400) Piaggio Xevo 250 olarak sıralanabilir.
Şunu unutmayalım!!! Türkiye şartlarında tüm motosikletler için A2 motosiklet ehliyeti gerekmektedir. Bir scooter almadan önce ilk olarak A2 motosiklet ehliyeti almalısınız. Söz konusu bir kaza anında A2 ehliyetiniz varsa kaza yapmış sayılırsınız. Ancak ehliyetiniz yoksa direkt olarak katil sayılırsınız. Bunun için ilk scooterınızdan önce A2 motosikletinizi temin etmenizde fayda var. İlk scooterınızı tüm bu anlattıklarımızdan sonra mali durumdan dolayı ikinci el almaya karar verdiyseniz ufak bir anekdotu belirtmeden geçemeyeceğiz.
İkinci el scooterlar genellikle ülkemiz yol şartlarında hor kullanılır. Satın almak için aradığınız scooterın sahibi telefondaki 40lı yaşlardaki efendi konuşan adam değilde 16 yaşındaki oğlu da olabilir. Bu konu için yapabileceğiniz pek bir şey yok. Satıcının sözlerine inanıyor ve scooterında temiz olduğunu görüyorsanız karar size ait. Bir çok firmanın garanti süresi 2 yıldır. Eğer 2. elde halen garantisi devam eden bir scooter bulursanız o modele yönelmenizde fayda var. Motoru almadan önce de yetkili servisi arayıp plakayı verip bakımlarda değişen ekstra parçaları öğrenebilir böylece motorun kronik bir sorunu varsa önceden bilgi edinebilirsiniz.
Bir diğer önemli konu da scooter için ne kadar para harcamayı gözden çıkardığınızdır… Sitemizde scooter için 45 milyarı gözden çıkaran tutkunlar bile var. Siz bunu yapmaya hazır mısınız? İş sadece bir scooter almakla bitmiyor. 3000 TL lik bir scooter beğenip alabilirsiniz fakat ekipmanlarla maliyet daha da artıyor. Ehliyet, kask, eldiven, mont, pantolon, bellik, balaklava… Bunların minimum maliyeti 1500 TL. Hele ki 2. el bir scooter alıyorsanız ruhsat masrafları, satış bedellerini de gözden geçirin. Örneğin bir Piaggio X10 350 alıyorsanız ruhsat masrafları size 200 TL’ye maal olacaktır. Bu oranlar daha yüksek hacimli motorlarda daha fazla masraf yaratmaktadır. 0 km aldığınızda ise ruhsat masrafları 2. Ele oranla daha düşüktür.. Harcadığınız para sonucunda motosikleti ya sürersiniz yada kullanırsınız. Kullanırsınız çünkü sadece sizi getirip götürmesi için bir araç almışsınızdır. Sürersiniz çünkü tüm ihtiyaçlarınıza cevap verecek doğru scooterı tercih etmişsiniz demektir. İşin sırrı bu aslında. Doğru scooter. Doğru scooterı bulmak için de kendinize bir çok soru sormalısınız: İşe giderken mi yoksa hobi amaçlı ara sıra mı kullanacağım? Montumu motorda mı bırakacağım yoksa eve mi taşıyacağım?, Notebook’umu her sabah işe götürecek miyim? Eşimle hafta sonları gezilere gidecek miyim? vs.vs.vs.
Oturuş pozisyonu scooterlar için çok önemlidir. Küçük sınıf yani -125 cc’de bel desteği bulunmaz. Zaten bu sınıfı kısa mesafedeki sürüşler için tavsiye ediyoruz. +125 cc sınıfından sonra ise bel destekleri, ayaklar hem ön hem aşağı doğru uzatma imkanları başlamaktadır. Özellikle Scooter GT yani maxi scooter grubunda kullanıcıda olduğu kadar yolcu içinde bel desteği söz konusudur. Uzun yolculuklar için bel desteği gerçekten çok önemlidir. Scooter Sport sınıfı en rahatsız sınıf olarak tanımlandırılabilir. Performans ağırlıklı bir kullanım gündemde olduğu için ne bel desteği, ne de yumuşak amortisörler bu motorlarda bulunmaz.
Son olarak sınıflara göre tavsiye edebileceğimiz scooterları sıralayacağız. Ve tabi ki nedenlerini de… Listede bir çok marka da yer almayacak. Bu listede yazmayan markaların kötü olduğu konusunda bir düşünceye kapılmayın. Mutlaka iyilerdir fakat firmalar, bizlere (Hedef Kitleye) motosikletleri hakkında yeteri kadar bilgi verememiş demektir. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederiz.
-125 (B)
B segmentinde ki asıl amaç yakın yerlere en çabuk biçimde ulaşmaktır. -125 sınıfı diğer scooter modellerine oranla daha uygun fiyat politikasını savunurlar. Az yakıt tüketimine sahiptirler ve kısa geziler için makul motorlardır. Her biri uzun süre sorunsuz binebileceğiniz motorlardır. Bayanlar için başlangıçta en uygun (Büyüklük bakımından) sınıf bu sınıftır. Küçük motoru kontrol etmek daha kolaydır. Eksi yönler tabi ki var. Örneğin kaskınızı veya montunuzu motorunuzun bagajına koyamazsınız. Ya da bir sırt çantanızı sığdıramazsınız.
+125 (A)
Bu sınıfta daha fazla motosiklet elbette olabilir. Fakat diğer sınıfları da göz ardı etmeden listeyi düşük motor hacmindeki scooterlardan oluşturduk. +125 sınıfı şehir içinde büyük kasa scooterlara binmek isteyenler için düzenlendi. Motosiklet deneyiminiz varsa ve ilk defa bir scooter sahibi olacaksanız bu modellerden birini size önerebiliriz. Bu motorlar kasa itibariyle büyük oldukları için B segmentine göre daha ağır ve performanslı araçlardır. İçlerinde bir kısmı çeşitli donanımlara sahiptir. Fiyat baz alındığında orta sınıf bir scooter grubudur.
SCOOTER URBAIN
Bu sınıf tip ve bir çoğundaki donanım itibariyle şehir içi için ideal modellerdir. Özellikle Kymco’nun tek tuşla kapanabilen aynaları şehir içi trafikte büyük kolaylık sağlıyor. Yine liste içindeki 3 tekerlekli scooter olma özelliğini gösteren Piaggio MP3 de yüksek fiyatına rağmen, konforu ve şehir içindeki kıvraklığıya ön plana çıkıyor. Geopolis ve Beverly büyük tekerlek ebatlarıyla şehir içinde karşılaşabileceğiniz tümsek ve çukurları size minimum derecede hissettirebilir. Aynı şekilde Vespa’nın GTS 250 ABS modeli de, bu sınıftaki güvenlik önlemleri en üst derecede olan scooter. Urbain yani şehirli modeller, yaşam tarzı belli, iş adamları ve iş kadınları için ideal görünümlü motorlardır. Karar tabi ki sizin…
SCOOTER GT (Ground Tourism – Maxi scooterlar)
İşte scooterlar arasındaki en ciddi çekişmelere sahne olan sınıf. Bu sınıftan bir scooter seçmek gerçekten çok zor. Çünkü her bir motorun farklı karakteristik özellikleri bulunuyor. Büyük tekerlekli olan modeller, performanslı modeller, Konfor paketleri, ABSli modeller, tasarımı muazzam olan modeller… Gerçekten tercih yapmak çok zor. Fakat bir çoğu kendini kanıtlamış dünyaca ünlü markalar. Özellikle İtalyan ve Japon markalarının bu sınıfta söz sahibi olduklarını hatırlatmak da fayda var. Uzun yola çıkıyorsanız, sorunsuz, ağrısız bir yolculuk yapmak istiyorsanız bu motorlardan biri tam size göre. Şehir içi kullanım için 250 cclik motorlar belki uygun denilebilir ancak üst motor hacmindeki araçlar (400cc, 500cc, 600 cc, 650cc) şehir içi kullanım için yüksek sayılabilecek yakıt tüketimlerine sahip. Dolayısıyla bu sınıfta bir motosiklet almak istiyorsanız tasarımından çok işlevine bakmanızı öneririz. Örneğin 500 lük bir scooter alıp şehir içinde kullanmayı planlıyorsanız hata yapıyorsunuz demektir. Çünkü o 500 cc motor hacmindeki güzelim motor uzun yollarda macera arayan bir motordur. Onunla gezilere gitmez, şehir içinde köreltirseniz size gerçekten küsebilir…
SCOOTER SPORT
Spor, dikkat çekici ve performanslı. Bu sınıftaki motosikletler gerçekten kısa sürede hızlanabilen, tasarımlarıyla da yırtıcı bir hal alan araçlardır. Türkiye’de daha çok konfor ağırlıklı scooter tercihleri yapılsa da bu scooterların fanları da bir hayli fazla. Bir Hayabusa motosikleti olan yanına bir de Gilera Runner VXR 200 almayı ihmal etmiyor. Yada yılların eskitemediği Aprilia modelleri… Türk yapımı Kanuni’nin muhteşem tasarımlı Deer 152 model scooterına ne demeli? Gerçekten hız tutkunuysanız bu scooterlar tam size göre. Fakat hatırlatmakta fayda var… Bu scooterlar performanslı oldukları kadar Türkiye’nin yol şartlarına da uyumlu değillerdir. Gerek sert süspansiyon sistemleri gerekse hızlı gidişleriyle… Sınıfın en iddialı iki modeli tabi ki Yamaha T-Max 500 ve Gilera Nexus 500. Nexus daha fazla isim yapmış bir motor olduğu için tercih edilebilirliği daha yüksek. Bu modellerde ikinci ele yönelmeyi planlıyorsanız motoru mutlaka bir servise göstermeniz gerekli. Çünkü tip itibariyle bu motorlar biraz daha agresif kullanılır. Nexus ve T-Max’e oranla daha küçük bir scooter arıyorsanız tercihlerinizin en başında mutlaka Gilera Runner olmalı…
İlk scooterınızı almadan önce şu bilgileri göz önünde bulundurun :
1) İmkanınız var ise artçı olarak çevrenizdeki motosiklet kulüplerinin turlarına katılın. Bu turlarda motosiklet kullananlara sorun, soruşturun.
2) Motosiklet ehliyetine sahip olun.
3) Sıfır mı, ikinci el mi alacağınıza karar verin.
4) Motosiklet ehliyetiniz ve korumalı giysileriniz var ise test sürüşü yapın.
5) İkinci el almayı planlıyorsanız piyasa araştırması yapın.
6) İstediğiniz motosikletin servis ve yedek parça stok araştırmasını yapın.
7) Yakıt harcama takıntınız var ise istediğiniz motosikletin 100km de kaç litre harcadığını araştırın.
8) Google ve forumları araştırıp, bol bol kullanıcı yorumlarına göz atın.
9) Yola çıkabilmeniz için gerekli tüm giyim kuşamların masraflarını göz önünde bulundurun.
10) Scooter sınıfını belirledikten sonra tercihlerden eleme usulüyle doğru tercihe ulaşın.
11) Doğru renk ve oturuş pozisyonundaki scooterı seçin.
İlgili Yazılar :
- Scooter Seçerken Kişisel Olarak Aradığım Özellikler
- SYM Joymax mı, Yamaha Xmax mi ?
- Neden bir BMW GS değil de scooter motosiklet ?
- Tur rotası oluşturma, navigasyon yazılımına aktarma ve kullanım...
- Yunanistan'da araçlar, yollar, trafik ve trafik adabı
Eğer halen karar veremediniz ve size uygun olan hangi scooter seçemediyseniz lütfen bizimle iletişime geçin, scooturunuza birlikte karar verelim.