top of page
sari-1Big.jpg
turk_bayragi.gif

Konular sayfası altında inceleme başlıklarına bakabilirsiniz.

Sayfada altı çizgili ve koyu kelimeler, cümleler bağlantı içerir.

Suzuki VStrom 250 hikayem nasıl başladı....

Giriş :

Yıllar önce vitesli motosikletlerim oldu. Bir gün Honda Kinetic diye scooter çıktı dediler. Bir arkadaşınkini sürdüm ve çok hoşuma gitmişti. Ayak kısmı boş, ne istiyorsan taşı. Vites, debriyaj derdi yok. Bas gaza gitsin, bas frene dursun, ohhhh.... Tamam dedim ben  artık scootercı olacağım. Aradan zaman geçti, Honda Activalar piyasaya çıktı ve artık scootercı olmuştum. Vitesli motor artık benim için bitmişti. Süreç içinde değişik marka, model, cc li, irili ufaklı scooterlarım oldu. En son (şu anda kullandıklarım) Suzuki Burgman 650 scooterım yanında şehiriçinde, yakın yerlerde ulaşım amaçlı kullandığım Hero Dash 100 sahibi oldum.

IMG-20180110-WA0008-01.jpeg
20171202_133135.jpg

Mevcut scooterımdan memnunum. Burgmanımı Bodrum-İzmir arasında araba gibi kullanıyorum. Scooter denince son nokta. Konfor, hız, kuvvet-tork, sele altı bagaj, manuel vites kullanımı üzerine konuşacak, tartışacak bir durum yok. Kısacası Burgman 650 nin maxi scooter sınıfında rakibi yok. Lakin Bodrum'da çevre köylerde, bozuk yollara girince içim hep cız ediyordu. Birde son yıllarda tarzım gereği dağ, taş bayır dolaşma arzusu, scooterların yan yattığında kırılan grenaj parçaları masrafı da eklenince daha büyük tekerli, basit motor, mekanik, grenaj yapısı olan motorlara bakma ihtiyacı duydum. Sonra senede 1-2 ay çadırlı uzun seyahatlerim oluyor. Bu sene (2019) kısmet ise Burgman ile Balkanlar Turu yapacağım. Bu seyahatlerim hep taşra, köy yollarından, kültür-doğa tarzında turlar oluyor. Bozuk yollarda Burgman'ın konforsuzluğu, ufak tekerlek çapı, lastik patlama riski yanında arıza durumunda içinde bulunacağım zor durum ihtimali beni uzun turlarda motor tarz değişikliğine itti. Mevcut iki scooterımdan şu an için ayrılma gibi planlarım yok. Scooterdan asla vazgezçem :)

Marka, model araştırmalarıma 2019 Mart ayı başında başladım. Youtube da incelemeler, bloglar, forumlar ne var ne yok okudum, izledim. Sözüne ve tecrübesine güvendiğim dostlarımın tavsiyesi ile tercihimi Suzuki VStrom dan yana kullandım. Bodrum'da Suzuki servisi Turcan Motor bu kararımda etkili oldu. Suzuki markasına ayrıca sempatide duyuyordum. VStrom'un 250cc, 650cc, 1000cc modelleri arasında seçim yapacaktım. Hafif arazi, dağ, taş, tepe, hıza ihtiyacım yok, hızla aram yok. Güç elin altında olmalı evet ama varsın bu tarz motorda olmasın. Motor hafif olsun, artçım olmuyor. Beni, çadır ve kamp malzemelerimi taşısın yeter. Uzun turlarımda en fazla 150-200km durmaksızın yol alıyorum. Genelde 60-80km de bir doğa harikası, ören yerinde mola veriyorum. 250cc nin kıvraklığı, şehiriçinde özgür kullanımı, park etme kolaylığı, üzerinde motosikleti geri itme kolaylığı, tasarruflu yakıt kullanımı, pratikliği, her yönü ile basit olması beni 250cc den yana tercih kullanmama neden oldu.

Suzuki VStrom 250 istediğim motosikletti.

Ata0.jpg

Gelişme :

Peki sıfır mı alacağım, ikinci el mi ?

250cc de ÖTV indirimi ile sıfırları 27.750TL idi (Mart 2019). İlk etapta aklımda sıfır vardı ama bir yandan ikinci ellere bakıyordum. 21 Mart 2019 günü 380km de, 2017 model bir VStrom 250 ilanı düştü. Üzerinde orjinal orta sehpa, elcik koruma ve motor koruma demiri-topuzu mevcut. İstanbul'da motosikletten anlayan, güvendiğim bir arkadaşa baktırdım. Sıfırdan farksız dedi. Tek farkı üzerinde 34 plaka var.

2019-03-30_103417.jpg

Sonuç :

25.000TL ilan fiyatı sonrası, ufak bir pazarlık daha yapıp motosikleti satın aldım (29 Mart 2019/Cuma). Artık 48 plakalı Suzuki VStrom 250 motosikletim var. Hafta içi uçakla Bodrum-İstanbul yapıp motosiklet ile Bodrum'a dönme niyetim var.

.

KONULAR sayfamda inceleme başlıklarını görebilirsiniz.

.

2 Nisan 2019 - Salı

Bu hafta ofiste işler yoğun. Motosikleti almak için İstanbul'a gitmeye vaktim yok gözüküyor. Bir yandan grip başlangıcı, yolu gözümde yemiyor  !!! MotoTrans Motosiklet Yol Yardım - Gökhan AYDIN geldi aklıma sabah. Aradım, görüştüm ve yarın Bodrum'a geleceğini öğrendim. Kendisinden profesyonelce yardım aldım. Yarın kısmetse motoruma kavuşuyorum.

7c93875a-052c-4c6d-a4ef-cca8e25ca525.jpg
eba65d71-e27b-4c1c-bb6f-55517d4963c2.jpg

3 Nisan 2019 - Çarşamba

Bugün akşamüzeri MotoTrans Motosiklet Yol Yardım - Gökhan AYDIN arkadaşım Karakaçan'ı 382 km de teslim etti. Akşam gözü ile inceleme fırsatım olamadı. Yarın plakayı çıkartıp, güzel fotoğraflar ve videolar ile bu web sayfasının amacını yerine getirmeye başlayacağım.

SAM_3759.JPG
karakacan1-png.png

Suzuki Burgman scooter sahipleri ve sevenleri buluşma noktası Facebook grup sayfamız

Facebook-kapak1.jpg

4-5 Nisan 2019 - İlk günler...

Depoyu tam doldurdum. Trip A yı sıfırladım. İlk depo şehiriçi kullanımında olacak muhtemelen. Yakıt tüketimi istatistiklerini Yakıt Tüketimi  konu başlığında farklı zamanlar içinde paylaşacağım. 

Karakaçan'ı teslim aldığımda 382km de idi. İlk 1000-1500 km de kullanıcı kılavuzunda belirtildiği gibi rodaj kurallarına uymaya riayet ediyorum. Tabi ara sıra dayanamayıp istisnalar oluyor.

Günler geçtikçe Karakaçan üzerine ufak tefek eklediğim aksesuarlar oluyor. Tıklayınız.

Fren Padalı Ayarlama

İlk gün farkettimki fren pedalı çok aşağıda kalıyor. Basana kadar ayak ucum epey bir yol alıyor. Ayarlanabilir olması güzel ve doğru açıyı tespit edip ayarladık.

20190405_135847.jpg
2019-04-10_085417.jpg
20190405_140316.jpg

Arka fren pedalı konumu ve serbest hareketi doğru şekilde ayarlanmalıdır aksi takdirde fren pabuçları sürekli kampanaya sürtünecek  ve bu da pabuçlar ile kampanaya zarar verebilecektir. Fren pedalını aşağıda açıklanan şekilde ayarlayın.

- Kilit somununu (1) gevşetin ve itme çubuğu (2) pedal ayaklığın üst yüzeyinden 38 — 48 mm (1.5 — 1.9 inç) yukarıda olacak şekilde çevirin.

- İtme çubuğunu (1) doğru konumda sabitleyecek şekilde kilit somununu (2) yeniden sıkın.

17 Nisan 2019

Karakaçan'a renk katmak için jantlarda bir takım işlemler düşünüyorum. Detaylar için tıklayınız.

sari-1Big_1.png

İlk İzlenimlerim

Uzunca bir süre scooter motosiklet kullandıktan sonra tekrar eskiye dönüş yapıp vitesli motosiklete geçiş yaptım. Neden enduro-touring ve VStrom 250 (Karakaçan) tercih ettiğimi yukarıdaki giriş yazımda dile getirdim.

Suzuki tasarım ve renk kombinasyonu olarak gerçekten çok güzel bir iş çıkarmış ortaya. Ön gaga uzantısı, sarı rengi, klasik retro tarzı andıran ön far, arka led aydınlatmalar ve kuyruk değişik bir hava katmış motora. Motosiklete genel olarak bakıldığında 250cc lik bir motosikletten ziyade abileri 650-1000cc endamında. Cüsse olarak epey bir büyük çizgi hatları var.

Karakaçan' ın üstüne ilk oturduğumda dikkatimi hafifliği ve dengesi çekti. 80cm sele yüksekli ile her iki ayağımın tabanları yere basıyordu. Şöyle motoru sağa sola sallayıp, yatırma girişimden bulunup tekrar düz konuma getirmek için fazla çaba, güç harcamadım. Ayaklarımın ucunda düz tutmaya çalıştığımda da dengesinin çok güzel olduğunu farkettim. Bu özellikleri ile Karakaçan vitesli motosiklete geçecekler için biçilmiş kaftan.

Koltuğun arkaya doğru genişlemesi, sert-yumuşak arası olması hoşuma gitti. Lakin gidon yüksekliği ve gidonun boydan kısa olması biraz hayal kırıklığı yarattı. Uzun süreli sürüşlerde ve yokuş inişlerinde gövdemin gidona yüklenmesi sonucunda omuzlarımda belirgin bir ağrı olacak, kambur duruma düşeceğimi farkettim. Böylede oldu. Ayni şekilde ayakta sürüşte epey eğilme söz konusu oldu. Bu sorunu AliExpress ten sipariş verdiğim gidon yükseltici ile çözdüm. Artık bu sorunun üstüne bir çizgi çektim. 

Scooterlarda sele üstüne oturmak kolaydır. Ayağınızı aradaki boşluktan atarsınız şip şap sele üstündesiniz. Enduro motosiklette yan ayak açıldıktan sonra sol ayak pegine basılır ve sağ ayağınızı sele üstünden atıp oturursunuz. Bu aşamada motor devrilecek hissi yaşanır. Eğer yan ayak açısı ve yere basması sağlam ise 150kg insan bile kolay kolay deviremez motoru. 190kg lık Karakaçan' da yan ayak açısı ve yere basması sağlam. Yatacak diye korkulacak bir durum asla yok.

Elcikleri tutuş güzel. Düğmelere parmaklar ile ulaşmak kolay, Lakin Suzuki bu modelde kadran üzerindeki düğmeler için elcikte bir düğme takımı koymamış. Düğmeleri kullanmak için ön panele eğilmeniz gerekiyor.

Aynalar gayet hoş. Açısı ve yeri yeterli. Minimum derecede kör nokta alanı yaratıyor. Doğru ayar ile omuzlarınıza teğet, arkanızı açık bir şekilde görüyorsunuz.  Ön kadran yanında bir adet yağmurdan koruma kapaklı 12V çakmak girişi var. Navigasyon, cep telefonu kullanımında besleme için iyi düşünülmüş. Çift çıkışlı, yüksek A li bir USB adaptör ile kullanışlı. 

Kontak anahtarı konumu iyi düşünülmüş. Ferah bir yerde. Çıkarması, takması kolay. Gece karanlıkta deliği bulması biraz zahmetli ama zamanla el yordamı ile alışılıyor. 

Oturuş pozisyonunda bacaklarınızın içi ile depoyu kavrama ergonomisini ben çok başarılı buldum. Depo yüksekliği yeterli. Depo üstüne büyücek bir çanta koyduğunuzda sizi rahatsız etmiyor. Küçük bir ayrıntı belki ama depo kapağının açılması Suzuki' nin kalitesini ön plana çıkarıyor. Kapak anahtar ile açılıyor ve kilitleniyor. Anahtar koruma kapağı açılması depo kapağının menteşeden geriye yatması, kapağın elinizde kalmaması, kapağı kapatırken kilitlenmesi, size verdiği his Suzuki yim diyor adeta. 

Kadran yerleşimi iyi tasarlanmış. Sürüş anında zorlanmadan çevresel bakış ile yazılar, simgeler dikkatinizi çekiyor. Gün ışında herşey okunabilir durumda, kıvamında. Normalde devir saatini dijital sevmem ama Karakaçan' daki gün geçtikçe hoşuma gitmeye başladı. Üzerindeki düğmeler ile toplam km, Trip A - Trip B, her Trip in km de yaktığı ortalama litre benzin hesabı dışında başka birşey yok. Mevcut benzin ile ortalama kaç km gidilebilir, kalan bakım km. si, dış ortam sıcaklığı, vs şeyler olsa fena olmazdı. Dijital saat, vites göstergesi ekranda her daim sabit.

Ön far 60W lık H4 halojen lamba kullanıyor. Led olsa daha iyi olurdu ama aydınlatması yine çok güzel. Park, sinyal lambaları da led değil, klasik ampul kullanıyor. Arka stop-park lambası led şeklinde ve görünürlüğü var. 

Motor üzerinde opsiyonel olan radyatör koruma kafesi, kartel koruma muhafazası standart olarak geliyor. Benim satın aldığım kişi elcik koruma, motor koruma takozu ve orta sehpa satın almış. Olmasaydı zaten bende alırdım. 

Sele altında akünün, ECU nun bulunduğu yerde ruhsatlık ve ufak bir bez harici başka birşey koyulmaz. Sele sol arka taraftaki anahtar deliğinden kontak anahtarı ile açılıyor. Seleyi kapatırken kilitlenme mekanizmasına yerleştirip koltuğun arka tarafından üstüne yüklenip, iyice bastırıp kilitlemek gerekiyor. Biraz zor. 

Orjinal VStrom yan çantaları için koltuk yanlarında aparatları mevcut. Sadece çantayı alıp yuvalarına yerleştirmek kafi. Orjinal çantalar görüntü olarak güzel ama iç hacimleri hayal kırıklığı, ufak. İlerleyen zamanlarda yerli malı alüminyum yan çantaları kullanmayı düşünüyorum. Karakaçan üzerinde görsel olarak söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Hatırladığım bir husus olursa yazı içine ekleyeceğim.

Gelelim sürüş düşüncelerime.....

Motor start düğmesine bir basıp elinizi çektiğinizde motor hemen çalışıyor. 1 sn elinizi düğmede tutmuyorsunuz. Gidonu tam çevirdiğimde manevra tur çapı bana biraz geniş geldi. Dar alanlarda 1-2 kere ileri geri yapıp çıkabiliyorum. Debriyaj kavraması, vites geçişleri çok yumuşak. Başlarda 1-boş ve 2-boş arası boş vitesi yakalamam zor oluyordu ama günler sonra ayağım bunada alıştı. Ara sıra tabi ayar kaçabiliyor. Gaz kolu çok hassas. 1. viteste gaz vermeden motosiklet rolantide gayet güzel ilerliyor. Sanki ufaktan gaz veriyorsunuz gibi. Egzoz sesi Suzuki lerde benim çok hoşuma gidiyor. Karakaçan' da da çok güzel, bağırmayan, ıslayan bir ses var. Kask içine motor, egzoz sesini duymuyorsunuz gibi. İki silindir motorda titreme yok. Hiç mi yok ? Evet bence yok. Doğru vites ve doğru devir ayarında iseniz titreme namına birşey yok Karakaçan'da. Bazı kullanıcılar bu titremeden şikayetçi ama ben bugüne kadar bir sorun algılamadım.

Motor ile 137km/sa düz yolda son sürati deneme amaçlı gördüm ama bu hızlarda rahatsız edici bir his içinde oluyorsunuz. İdeal maks. sürüş hızı 100-110 km diyebilirim. Yüksek devirlerde motorun sesi fazla mı çıkıyor ? Evet bence biraz fazla. O yüzden mümkün mertebe son vites olan 6 ya gelip deviride 6-7bin lerde tutmak mantıklı.  

Kadran üzerinde RPM led uyarısı var. Bu ayarı devir olarak siz belirliyorsunuz. Belirlediğiniz devir üzerine çıktığınızda bu led beyaz, belirgin olarak çakıyor ve sizi uyarıyor, vites yükselt diyor. Ben bunu 7bin olarak ayarladım. Hem rodaj, yakıt tasarrufu hemde kendimi stoplamak için iyi oldu. Rodaj ve motosiklete alıştıktan sonra 10bin e çekmeyi düşünüyorum.

Karakaçan' da ABS fren sistemi var. Arka veya ön disk frende ABS yi devre dışı bırakma opsiyonu yok. Tek tarafta olan ön disk çapı epey büyük. Doğru frenleme ile ABS hemen devreye girmiyor. Tam kıvamında ve ben durma mesafesinden çok memnunum. Frenler güven veriyor.

Lastikler IRC firmasının Suzuki VStrom için özel ürettiklerinden diye bir söylenti var. Ne kadar doğru bilmiyorum. IRC denince biraz düşünceye dalıyor insan !!! Üzerindekiler yol lastiği. Ben lastiğin tutuşundan memnunmuyum, değilmiyim biraz endişelerim var. 2-3 kere kuru zemin virajda arkayı kaydırdığım olmadı değil. Ama benim hatamdanda olabilir diyorum. Bir sonraki lastik değişimimde farklı bir marka, %70 yol, %30 arazi lastiğinden yana tercihimi yapacağım. 

Gidon yükseltici montajı, bacak içlerim ile de depoyu kavradıktan sonra motorla bütünleşebiliyorum ve bunun farkını keskin virajlarda hissediyorum. Yatışı güzel oluyor. Scooterdan sonra bu yatma olayını özlemişim.

Ön camı evet biraz kısa. Düşük hızlarda sorun yok ama 110-120km/sa hızlara gelince rüzgar kaskınıza çarpıyor. Uzun tur camı veya bir rüzgar deflactoru düşünülebilinir. Aliexpress te şöyle bir ürün buldum. Siparişini geçeceğim. Bu aparat sayesinde camı biraz yükseltmiş olacağım. Aksesuarlar sayfasında düşüncelerimi yazarım.

Hangi viteste olursanız olun, düşük devirde Karakaçan hızlanmak için elinden geleni yapıyor ve doğru devire kısa sürede ulaşabiliyor. Düşük devirde kalınca bir silkelenme gibi durum söz konusu olmuyor. Gaz tepkisi memnun edici. 250cc motor gibi değil. Dik yokuşları bayılmadan yüksek devirde tırmanabiliyor.

Scooterdan sonra Karakaçan' ın ön ve arka amortisörü bana iyi geldi. Artık gaz kesmeden yol üzerindeki tümseklerden geçebiliyor, çok bozuk arazide dahi biraz popoyu seleden kaldırıp konforlu bir şekilde yol alabiliyorum.

20190906_183808-01.jpeg

İlk uzun yol deneyimim ve izlenimlerim
(Bodrum-İzmir-Dikili-İzmir-Bodrum 750km)

Burgman 650 ile yaptığım 12bin km, 54 gün Balkan ülkeleri turumdan döndüm. 2 aydır Karakaçan'dan uzaktım, özlemişim. 

1000km rutin bakımını yaptırdım. Dikili 'de işim vardı ve her zaman Burgman 'ı tercih ederdim uzun yol için ama bu sefer Karakaçan ile gitmeye karar verdim. Uzun yol performansı, beni mutlu edecek mi merak içindeydim. 

2 günlük Bodrum-İzmir-Dikili-İzmir-Bodrum 750 km seyahatimde bu sever otobanı tercih ettim. Bu turda hıza, performansa önem verdim. Ne yakacak, hızlı bir sürüşte konfor, yol tutuşu gibi tüm merak ettiklerimi tecrübe ettim. Gelelim düşüncelerime......

Motor 1300km de iken tura başladım. İlk etapta maks. hız nedir ? Yokuş aşağı inerken dahil en fazla 136 km/sa hız yapıyor. Asla 137 ye gelmiyor hız kadranı. Zaten 10500 devire gelince motor teklemeye başlıyor, kesiciye giriyor. Rüzgar olmadığı zaman bu hız titreşim ve sürüş güvenliği olarak rahatsız edici değil. Lakin rüzgar, özellikle yan rüzgar söz konusu ise tehlikeli bir durum arz ediyor. Motor hafif çünkü... Bu motorun güvenli sürüş hızı 100-110km/sa olduğuna bir kez daha karar verdim. Düşük hızlarda hatta 6. viteste 110km/sa hız ile girerken motor ivmelenmesi bariz belli oluyor. Adeta "bırak beni 200km/sa hız yapıcam, 7-8-9 vitesleri istiyorum." diyor bir hissi uyandırdı bende. Düşük devirler dahil gazı bırakırsanız motor freni, kompresyonu çok kuvvetli. Sizi gidona yığıyor. Çok fazla fren kullanmaya gerek kalmıyor. 

Bodrum çıkışından 100km sonra popomda hafiften bir uyuşma, belimde az biraz ağrı hissettim. Sele üzerinde gidon yükseltici kullanmama rağmen tam olarak dik açıda oturamıyorum. Gidonu biraz daha yükseltmem gerekli ama fren, gaz, debriyaj tel-hortumlarının uzunluğu izin vermiyor. Selenin önüne kayıp, depoya yapışınca durum idare ediyor. 170. km lerde artık durma, mola zarureti oldu. Bu durumun Burgman 'ın selesi ve oturuş pozisyonu rahatlığına alışmamdan kaynaklı olabileceğini düşündüm. Bodrum dönüşünde haklı olduğumu anladım. Vücut, şartlara alışınca bu mesafe uzadı. Kafaya takan veya uzun turcular için jel sele kılıfı düşünülebilir.

Page1.jpg

Kot pantolon ve spor ayakkabı giymiştim. Ayakkabı tabanı biraz ince. Hava 30 derece sıcak ve asfalt kaynama noktasına yakındı. Motordan bacak içlerime doğru gelen sıcaklığı yol aldıkça hissettim. Hatta bir ara ayakkabı tabanının erimiş olabileceği ihtimalini dahi düşünmedim değil. Evet motor kısmından sıcaklık geliyor ama rahatsız edici değil. Alışmak gerek.

Stok ön cam çok alçak. Rüzgar direk kaskımın çene kısmı ile boynuma çarpıyor. Belimi depoya doğru biraz eğince başımın üstünden süpürüp geçiyor. Sıklıkla uzun yol yapılacaksa tur camı veya rüzgar deflaktörü şart. Gerçi bu durum görecelidir. Racing motosiklet sürücüleri, cam kullanmayanlar bu duruma alışık oluyor. Rüzgar önden esince ve yükzek hızlarda ben az biraz rahatsız oldum. Tur camı veya rüzgar deflaktörü takmayı düşünmüyorum. AliExpress ten şu ürünü sipariş verdim. Cam biraz yükselmiş olacak. Durumu biraz olsun iyileştireceğim diye düşünüyorum. 

Virajlarda lastiklerin yolu tutuşu, motosikletin yatışı memnun edici. Size güven veriyor. Bodrum içi sürüşlerimde 2-3 kez başıma geldi. Döner kavşaklara hızlı girince ve biraz frenleme yapınca arka tekerin tutuşu ufakta olsa kaybettiğine şahit oldum. Gerçi bunda benimde hatam var. Vites düşürme hızında geç kalıyor ve motor freni viraja girmişken devrede oluyor. Bu tehlikeli alışkanlıktan vazgeçmem gerek. Zamanla....

Hazır yol varken ve boş olduğu yerlerde panik frenide denemeden olmazdı. Önce 60km/sa sonra 80km/sa hızda denemeler yaptım. Çok başarılı. ABS devreye girmeden duruş mesafesi ve motosiklet dengesini ben çok başarılı buldum. Tabi bunda lastiklerin ısınmış ve yolun asfalt olmasının, panik bir durumun olmaması büyük etken. 

Farlara gelirsek ben kısa ve uzun far aydınlatmasından çok memnun kalmadım. Uzun farda epey dir dağılma oluyor. Kısa farda ne iyi ne kötü diyebilirim. Düşünmüyorum ama belki led halojen ampul ile bu durum iyileştirilebilir. Bu sayfada göreceğiniz sis farları çok kuvvetli geldi. Açtım mı gece gündüze dönüyor. Görüş on numara oluyor ama öndeki sürücüleri müthiş rahatsız ediyor. Hele bu sisleri çaktırınca araçlar ne olduğunu şaşırıyor ve bir anda şerit değiştirip yol açıyor. Bu sarı renk sisleri ön çatalın yanlarına yerleştirip yol hızasına getireceğim. 

Birçok Vstrom 250 kullanıcılarının titreşimden şikayetçi yorumları okuyorum. 2 silindir bir motora göre gayet normal bir titreşim hissediyorum ben. Evet belli bir devir aralığında depodan bacağıma gelen bir karıncalanma hissediyorum ama bu çok uzun sürmüyor. Üzerinde durulması gereken bir konu olarak görmüyorum.

Yazımın başında dediğim gibi seyahatimde motorun üst performanslarımı test edeceğim demiştim. Öylede oldu. Yüksek devirlerde ve hızlarda sürüş yaptım. Bodrum çıkışı depoyu full ledim. 286km sonra tekrar full ledim ve 14.7lt benzin aldı. Bu hesaba göre 5,1lt/100km yakıt tüketimi olmuş. 250cc bir motoru üst limitlerde kullanınca normal bir tüketim olduğu kanısındayım. Hız istatistik çizelgesine bakarsanız ve 92.4 km/sa hız ortalamasına göre çok hızlı gitmişim diyebilirim. Daha önce Burgman ile İzmir turlarımda ortalama hızım 80-90km/sa ler çıkınca hızlı gittim diyordum. 

Ayna uzatma aparatları kullanmamın büyük faydasını gördüm. Arka görüş açım epey bir genişledi, kör nokta alanı azaldı. Yinede omuz üstü bakışa ihtiyaç duyuldu. Aynalarda her devir aralığında bir titreşim mevcut değil. 

En çok hoşuma giden olay ise bozuk zeminlerde amortisörlerin çalışması, sele üstünde rahatlığımdı. Burgman da bu durumdan çok şikayetçi idim. Hani olur ya bazen bir çukura girersiniz, taranmış asfalt veya yolda alçak-yüksek satıh olur, bu tarz durumlarda scooter kullanıcıları çok zor duruma, sanki boşluğa düşer gibi hissederler.

Sonuca gelirsem.... Ben Karakaçan 'la uzun yol seyahatinden memnun kaldım diyebilirim, 10 üzerinden 8 veririm. 100-110km/sa hızlarda seyahat etmeyi tercih edenler, konforu sevenler, şehir içi, araç trafiğinde yol almak isteyenler için biçilmiş bir kaftan. 

bottom of page